Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan Dünya Enerji Görünümü Raporu’nun (World Energy Outlook Raporu) tanıtımı, etkinlik ortağı Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) ile birlikte gerçekleştirildi. Rapor, küresel enerji ihtiyacının bugününü ve yarınını, iklim değişikliğine yönelik eylemlerini, ülkelerin enerji politikalarını ve enerji yatırımlarının geleceğini içeriyor. Raporun arka planında küresel enerji sistemindeki dört büyük değişiklik yer alıyor:

  1. Temiz enerji teknolojilerinin hızla uygulamaya geçmesi ve maliyetlerinin düşürülmesi.
  2. Enerjide elektrifikasyonun artması.
  3. Çin’de hizmet ekonomisine ve daha temiz enerji karışımına geçiş.
  4. Kaya gazı ve kaya petrolünün sürekliliği.

2040’a kadar küresel enerji için farklı yolların tarif edildiği raporda, mevcut politika ve dile getirilen niyetlerin enerji sistemini ne yöne götürebileceğini irdeleyen Yeni Politikalar Senaryosu da yer alıyor. Yeni Politikalar Senaryosunda, küresel enerji ihtiyacı geçmişe kıyasla daha az, ama yine de 2040’a kadar yüzde 30 oranında artarak küresel talebe bir Çin ve bir Hindistan daha eklenmesiyle sonuçlanıyor. Şehirleşme süreciyle birlikte talep patlamasına en büyük katkıyı yapan Hindistan’ın küresel enerji tüketimindeki payının 2040 itibariyle yüzde 11’e yükselmesi öngörülüyor.

Energy growth

Yenilenebilir enerjilerin yükselişi

Yeni Politikalar Senaryosunda, dünyanın giderek artan enerji ihtiyacını karşılama yöntemi son 25 yıla kıyasla büyük bir değişim geçirirken, ilk sırayı doğalgaz alıyor, arkasından da yenilenebilir enerjilerin yükselişi ve enerji verimliliği geliyor. Yenilenebilir kaynaklar esas talepteki artışın yüzde 40’ını karşılamakta, kömürün altın çağı sona ermektedir. Hindistan’ın enerji karışımında kömürün payı 2016’da dörtte üç iken, 2040’ta yarının altına inecektir. Petrol talebi 2040’a kadar artış gösterse de, artma hızı gitgide yavaşlayacaktır.  Doğalgaz kullanımı 2040’ta yüzde 45’e ulaşırken, elektrik sektöründe kullanım alanı giderek daraldığı için büyümeye en elverişli alan sanayi olacaktır. Çin, nükleer enerji üretimindeki artışın başında yer almaktadır ve 2030 itibariyle ABD’yi geride bırakarak dünyanın en büyük nükleer enerji üreticisi haline gelmektedir.

Yenilenebilir enerjiler, birçok ülke için en düşük maliyetli üretim seçeneği olması sebebiyle dünya elektrik santrali yatırımının üçte ikisini oluşturacaktır. Avrupa Birliği’nde yeni kapasiteni yüzde 80’ini yenilenebilir enerji oluştururken, 2030 geride kaldığında rüzgar enerjisi başlıca elektrik kaynağı haline gelecektir. Dünya genelinde ısınma ve ulaşım için yenilenebilir enerjinin kullanımı, başlangıç seviyesi düşük olsa da iki kat artacaktır. Dünyada nihai enerji tüketiminde doğrudan ve dolaylı yenilenebilir kullanımı bugünkü yüzde 9 düzeyinden 2040’ta yüzde 16’ya çıkacaktır.

Dünya elektrik talebi büyüyor

Yakın gelecekte dünya elektrik talebi yüzde 60’tan fazla büyüyecek. Elektrik 2040’a kadar nihai tüketimin yüzde 40’ını oluşturacak, bu da petrolün son 25 yıldaki büyümesine eşit. Küresel enerji ihtiyacı geçmişe kıyasla daha az, ama 2040’a kadar %30 oranında artacak. Çin, artan talebi karşılamak için 2040 yılına kadar mevcut elektrik altyapısını bir ABD kadar daha genişletmek zorunda; Hindistan‘ın ise bugünkü Avrupa Birliği büyüklüğünde bir elektrik şebekesi eklemesi gerekiyor. Çin ve Hindistan‘ın kullandığı teknoloji, maliyetleri düşürecek.

Çin itici güç olacak

Çin’in tercihleri dünya trendlerinin belirlenmesinde büyük rol oynayacak ve temiz enerjiye geçişi hızlandıracak. Çin, yeni bir kalkınma sürecine giriyor. Hükümetin kirlilikle mücadele çağrıları ile daha hizmet ağırlıklı bir ekonomik modele geçiş, enerji sektörünün ilerleme yönünü de değiştiriyor. 2000 ile 2012 arasında yılda yüzde 8 civarında seyreden talep artışı, 2012 yılından bu yana yüzde 2’nin altına indi. Yeni Politikalar Senaryosunda da 2040’a kadar yüzde 1 civarında seyrediyor. Enerji verimliliği düzenlemeleri olmasaydı, 2040 itibariyle nihai tüketim yüzde 40 daha yüksek olabilirdi. Her halükarda Çin’de kişi başı enerji tüketiminin 2040’ta Avrupa Birliği’ni geride bırakacağı öngörülüyor.

Yeni Politikalar Senaryosuna göre dünyanın yeni rüzgar ver güneş enerjisi tesislerinin üçte biri Çin’de kuruluyor ve elektrikli araçlara yapılan yatırımın yüzde 40’ını Çin oluşturuyor. 2040 itibariyle Çin, yılda 280 milyar metreküp gaz ithal ederek Avrupa Birliği’nin gerisinde yer alacak ve dünya gaz ticaretinin kilit bir noktasında bulunacak.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak mümkün

Sürdürülebilir Kalkınma Senaryosu, sürdürülebilir ekonomik kalkınma için iklimin stabil hale gelmesi, daha temiz hava ve modern enerjiye evrensel erişim gibi hedeflere ulaşmak yolunda tümleşik bir yaklaşım sunar. Ulaşılmak istenen sonuçların kilit taşı, karbon emisyonunda tepe noktasına hızla varılması, hemen ardından da Paris Anlaşması doğrultusunda hızlı bir inişe geçilmesidir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine göre düşük karbonlu kaynaklar enerji karışımındaki paylarını 2040 itibariyle iki kat arttırıp yüzde 40’a ulaşırken, tüm verimlilik yöntemleri denenir, kömür talebi hızla inişe geçer, petrol tüketimi de bundan kısa süre sonra tepe noktasına ulaşır. 2040 itibariyle elektriğin yüzde 60’tan fazlası yenilenebilir enerjiden, yüzde 15’i nükleerden, yüzde 6’sı ise karbon yakalama ve depolamadan sağlanacak. Bu teknoloji, endüstrideki emisyonların azaltılmasında da önemli bir rol oynuyor. Bu senaryoda Sürdürülebilir Kalkınma programında belirlenen yenilenebilir enerjide ve verimlilikte 2030 hedefleri tutturulmuş veya aşılmış olacaktır.

Raporun özetine buradan ulaşabilirsiniz.