Dow Chemical dünyanın önde gelen kimya şirketlerinden birisi. Dow Türkiye’nin geçmişi ise 1971’e dayanıyor. Şirket Türkiye’deki üretim tesislerinde, altyapı, otomotiv, inşaat, boya, ambalaj, su arıtma, bina güçlendirme, enerji verimliliği, kozmetik, beyaz eşya gibi birçok sektöre yüksek teknoloji içeren çözümler üretiyor.

“Kimya, bir sorun değil, tam tersine sürdürülebilir gelişme sağlayan bir çözümdür” sloganını benimseyen şirket; enerji, iklim değişikliği, su, gıda, barınma ve sağlık gibi büyük sorunlara yenlikçi çözümler üretmeyi hedefliyor.Dow Chemical

Dow Türkiye ve Orta Asya Başkanı İhsan Necipoğlu’na şirketin sürdürülebilirlik vizyonunu ve geleceğe yönelik iş stratejilerini sorduk.

İşletmelerin rolü yeniden tanımlanmalı

“Dow olarak, düşük karbon ekonomisine geçişte rolümüz; enerji verimliliği, yalıtım, yeşil enerji üretimi, ambalajlama, gıda güvenliği gibi alanlarda bilime dayalı çözümler sağlamak” diyen İhsan Necipoğlu, faaliyet gösterdikleri çeşitli coğrafyalarda akıllı şehirler konseptine uygun olarak, şehirlere enerji verimliliği yüksek ve düşük karbonlu yaşam alanları sağlayacak çözümleri ulaştırmaya devam ettiklerini söylüyor.

Necipoğlu, “Dünya ve toplumun yararına olan her ne varsa, bunun iş dünyası için de faydalı olduğuna inanıyoruz. Sürdürülebilirlik hedeflerimiz doğrultusunda, işletmelerin sahip oldukları rolü yeniden tanımlamak ve sürdürülebilir bir dünya ve sürdürülebilir bir topluma doğru geçişte önderlik etmeyi amaçlıyoruz” diyor.

Kimya dünya için maksimum fayda sağlıyor

İhsan Necipoğlu, 1995 yılında başlattıkları 10’ar yıllık sürdürülebilirlik hedeflerinin üçüncü jenerasyonunda olduklarını ifade ediyor. 2005 yılı, çevre, sağlık ve güvenlik hedeflerinin yanı sıra, şirketin öncelikle kendi faaliyetlerinin ayak izine odaklandığı bir yıl olmuş. 2015 Sürdürülebilirlik Hedefleri, müşteriler ve ürünleri de kapsayarak şirketin “parmak izi”ni yansıtmış. Dow, 2025 hedeflerini 7 başlık altında topluyor. Necipoğlu, “2025 Sürdürülebilirlik Hedeflerimiz doğrultusunda yaratacağımız dünyada sürdürülebilirlik o dünyanın kendisi olacak” diyor.

Kamu politikaları, bilim, teknoloji ve inovasyonu birleştirecek

Dow, sürdürülebilir bir dünya ve topluma geçiş sürecini kolaylaştıracak sosyal bir planın geliştirilmesine öncülük etmeyi hedefliyor. Bu plan, işletmeler, kar amacı gütmeyen kuruluşlar, hükümetler ve akademik kurumları bir araya getirecek, kişisel rollerimizi yeniden tanımlamamıza olanak tanıyacak. Necipoğlu, “Dünyanın vereceği en zorlu sürdürülebilirlik sınavlarına yönelik olarak kamu politikaları, bilim, teknoloji ve inovasyonu birleştiren ilk modelimizi 2017 sonunda yayımlayacağız” diyor.

Dow’un ikinci hedefi, kimya alanında insanlığa fayda sağlayacak yenilikçi buluşları hayata geçirmek. Bu buluşların, sürdürülebilir gelişmeye altı kat net olumlu etki sağlaması hedefleniyor.

Döngüsel ekonomiye geçiş hızlanacak

Üçüncü hedef, inovasyon ve işbirliği kanalıyla, dünyanın eskiden ‘atık’ olarak adlandırılan maddelerin yeni ürün ve hizmetlere dönüştürüldüğü, ‘döngüsel ekonomiye’ geçişini sağlamak. “Gündelik olarak kullandığımız ürünlerin, geri dönüşümü sağlanarak, örneğin plastik atıkların taşımacılıkta yakıt olarak kullanılması gibi yaratıcı biçimlerde yeniden tasarlandığı, ekonomik bir vizyon geliştireceğiz” diyen Necipoğlu, önümüzdeki on yıl boyunca bu alanda diğer sektör liderleri, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve hükümetlerle ortaklıklar kuracaklarını söylüyor.

Hayvanlar üzerinde yapılan testleri yüzde 30 azaltacak

Dow’un dördüncü hedefi, 2025 yılına kadar hem şirket hem de ekosistem için fayda sağlayacak olan projeler aracılığı ile 1 milyar dolar net değer yaratmak. Bu hedefi, kimya teknolojisine olan güveni arttırmak izliyor. “Dünyada emtia üretiminin yüzde 95’inden fazlasını kimya mümkün kılıyor” diyen Necipoğlu, kimyanın bu anlamda sınırsız bir sosyal ve çevresel değer yaratma potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekiyor. Dow da, farklı işbirlikleri ve araştırmalarla bu teknolojinin güvenli kullanımını arttırmayı amaçlıyor. Örneğin hedeflerden birisi 2025 yılına kadar hayvanlar üzerinde yapılan testleri yüzde 30 oranında azaltmak.

Şirket, 2025 yılına kadar temiz su kullanım oranını yüzde 20 oranında azaltarak 400 MW olan küresel enerji gereksinimini yenilenebilir kaynaklardan sağlamayı hedefliyor. Necipoğlu, “Önümüzdeki 10 yılda şirket olarak büyüyecek olmamıza rağmen, Dow’ın sera gazı emisyonları 2006 değerlerini geçmeyecek” diyor.

Dow, tüm bu dönüşüme çalışanlarını da dahil ediyor. Örneğin, Dow çalışanları öğrenciler ve öğretmenlere bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında 600 bin saat eğitim vererek destek olacaklar. Dow gönüllüleri dünya çapında 700 sürdürülebilirlik projesi gerçekleştirecek.

Gelirin yüzde 30’u yeni ürünlerden

Dow, dünyanın 180 ülkesinde faaliyette olan, Türkiye’nin de içinde bulunduğu 36 ülkede ise üretim yapan bir şirket. İhsan Necipoğlu, “Bugün çözüm üretme ve inovasyon yaratma iddiasında bulunmak için, olası zorlukları yaşayarak tespit etmemiz lazım. Bir diğer deyişle, yerelleşmek tek seçenek. Dow olarak bugün Türkiye’de iki ortak yatırımımızla ve ikisi karbon elyaf üretmekte olan toplam 6 üretim tesisimiz ile Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma yolculuğunun bir ortağı olmak üzere çalışıyoruz” diyor.

Her sene küresel olarak yılda 1,9 milyar dolar AR-GE’ye yatırdıklarını ve satışlarının yüzde 30’unu yeni ürünlerden sağladıklarını söyleyen Necipoğlu, “Çözümlerimizin Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma yolculuğuna etkisi derinlere gidiyor. Styrofam’dan örnek vermek gerekirse; bina ömrü kadar ısı yalıtımı sağlayan ve dünyada 21 milyon binada kullanılmakta olan bu çözümümüzle her yıl dünyada 9 milyar dolarlık enerji tasarrufu sağlamaktayız. Türkiye’de bugüne dek 700 bin konutta uygulanan Styrofam, 700 milyon varil petrol eşdeğerinde tasarruf gerçekleştirilmesini sağladı” şeklinde konuşuyor.

“Soçi ve Rio’da yaşam kalitesini yükselttik”

“7 yıl kadar önce Olimpiyatlar’ın 10 ana sponsorundan biri olmak istediğimizde, getireceğimiz çözümlerin kimya ve bilime dayalı enerji verimliliği olduğunu söylemiş ve Olimpiyatlar’ın kimya ve düşük karbon ortağı olacağımızı belirtmiştik. Soçi Olimpiyat Oyunları için gereken malzemelerin ve çözümlerin Dow’ın düşük sera gazı emisyonu ve enerji tasarrufu sağlayan teknolojileri ile üretilmesini sağladık. Soçi Olimpiyatları’nın karbondioksit emisyonunu, 9 ay gibi rekor bir sürede, 520 bin ton eşdeğer olarak azaltmayı başardık.

Dow olarak sürdürülebilirlik felsefemizi Rusya’ya sunduk ve olumlu bir değişimi başlattık. Rio Olimpiyatları kapsamında ise 2026’ya kadar 1 milyon ton’dan fazla eşdeğer olarak karbondioksit salınımını azaltma taahhüdü verdik. Yüksek teknoloji ve çözüm odaklı bir yaklaşımla Sochi ve Rio gibi çok değişik coğrafyalarda bulunan iki şehirde yaşam kalitesinin ne düzeyde arttırılabileceğini ölçülebilir bir biçimde gösterme imkanı elde ettik.”

Kaynak: Dünya Gazetesi