WWF’in Yaşayan Gezegen Raporu’na göre son 50 yıl içinde karasal türlerin popülasyonlarında yüzde 38, deniz türlerinin popülasyonlarında yüzde 36 azalma yaşandı. Oysa doğru yaklaşımla doğayla uyumlu gelecek kurulabilir.
Uluslararası Biyoçeşitlilik Günü kutlandı. Dünyanın doğal yaşam çeşitliliğinin korunmasını ve geliştirilmesini hedefleyen günde bu konuda farkındalığı artıracak ve toplumsal bilinci yükseltecek etkinlikler düzenleniyor.
Bu yılki etkinlikler Uluslararası Biyoçeşitlilik Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinin 25’inci yıldönümü temasıyla gerçekleştirildi. 25 yılda bu alanda başarılanlar ve başarılamayanların dökümü yapılırken, geleceğe ilişkin yol haritası değerlendirildi.
Uluslararası Biyoçeşitlilik Anlaşması 1992 yılında Brezilya’nın Rio de Janerio kentinde düzenlenen Yeryüzü Zirvesi’nde 150 ülke tarafından imzalandı. 4 Temmuz 1993’e kadar imzaya açık tutulan anlaşmaya katılan ülke sayısı bu tarih itibarı ile 168’e çıktı. 29 Aralık 1993’de ise Birleşmiş Genel Kurulu’nda görüşülerek yürürlüğe girdi.
Anlaşma özellikle sürdürülebilir kalkınma ve gelişme kavramları üzerine odaklanıyor. Hayvan, bitki, mikroorganizma çeşitliliği ve bunların ekosistemlerinin ötesine geçen anlaşma insanların gıda, güvenlik, barınma, ilaç, sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama haklarını da dikkate alarak sürdürülebilirliği daha geniş bir perspektiften ele alıyor.
Türkiye, biyolojik çeşitliliğin korunmasını, sürdürülebilir kullanımını ve genetik kaynakların kullanımından doğan faydaların adil bir şekilde paylaşılmasını amaçlayan bu sözleşmeyi, 14 Mayıs 1997’de onaylayarak taraf ülkeler arasına katıldı.
Uzmanlar anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana yeterli ilerlemenin sağlanamadığını, biyoçeşitlilik kaybının devam ettiğini vurguluyor.
Uluslararası Biyoçeşitlilik Günü kutlandı. Dünyanın doğal yaşam çeşitliliğinin korunmasını ve geliştirilmesini hedefleyen günde bu konuda farkındalığı artıracak ve toplumsal bilinci yükseltecek etkinlikler düzenleniyor.
Bu yılki etkinlikler Uluslararası Biyoçeşitlilik Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinin 25’inci yıldönümü temasıyla gerçekleştirildi. 25 yılda bu alanda başarılanlar ve başarılamayanların dökümü yapılırken, geleceğe ilişkin yol haritası değerlendirildi.
Uluslararası Biyoçeşitlilik Anlaşması 1992 yılında Brezilya’nın Rio de Janerio kentinde düzenlenen Yeryüzü Zirvesi’nde 150 ülke tarafından imzalandı. 4 Temmuz 1993’e kadar imzaya açık tutulan anlaşmaya katılan ülke sayısı bu tarih itibarı ile 168’e çıktı. 29 Aralık 1993’de ise Birleşmiş Genel Kurulu’nda görüşülerek yürürlüğe girdi.
Anlaşma özellikle sürdürülebilir kalkınma ve gelişme kavramları üzerine odaklanıyor. Hayvan, bitki, mikroorganizma çeşitliliği ve bunların ekosistemlerinin ötesine geçen anlaşma insanların gıda, güvenlik, barınma, ilaç, sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşama haklarını da dikkate alarak sürdürülebilirliği daha geniş bir perspektiften ele alıyor.
Türkiye, biyolojik çeşitliliğin korunmasını, sürdürülebilir kullanımını ve genetik kaynakların kullanımından doğan faydaların adil bir şekilde paylaşılmasını amaçlayan bu sözleşmeyi, 14 Mayıs 1997’de onaylayarak taraf ülkeler arasına katıldı.
Uzmanlar anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana yeterli ilerlemenin sağlanamadığını, biyoçeşitlilik kaybının devam ettiğini vurguluyor.
Kaynak: Birgün